“SON SEÇİMLERİN BOSNA HERSEK SİYASETİNE YANSIMALARI” KONFERANSI

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Admir MULAOSMANOVİĆ’in konuşmacı olduğu “Son Seçimlerin Bosna Hersek Siyasetine Yansımaları” isimli konferans İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Fehmi Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansa Rektör Prof. Dr. Erhan TABAKOĞLU, Bosna Hersek İstanbul Başkonsolos Vekili Rabia MAŠİĆ, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan GENÇLER, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker ALP, Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Bülent AKYAY, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Bülent AKYAY açılış konuşmasında “Bu konferansta 2018 Ekim ayında gerçekleştirilen Bosna Hersek seçimlerinin güncel değerlendirmesini yapacağız. Bu konuda önemli bir isim olan Doç. Dr. Admir MULAOSMANOVİĆ’i burada ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Konferansın başarılı ve faydalı geçmesini temenni ederim.” dedi.

Bosna Hersek İstanbul Başkonsolos Vekili Rabia MAŠİĆ, Trakya Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladığı konuşmasında “Trakya Üniversitesi’nin Bosna Hersek’e verdiği önem bizim için çok değerlidir. Türkiye’deki tek Boşnak Dili ve Edebiyatı bölümünün bulunması ve 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için Boşnakça ders kitapları hazırlaması bizim için oldukça önemlidir. İki kardeş ülke olan Türkiye ve Bosna Hersek arasında eğitim, ekonomi ve kültürel konularda iyi bir işbirliği söz konusudur. Bosna Hersek Bakanlar Konseyi’nin kısa sürede kurulacağı beklenmektedir. Dostane ve iyi ilişkilere sahip Bosna Hersek ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi için çalışmaya gayret edilecektir.” dedi.

Doç. Dr. Admir MULAOSMANOVİĆ, çalışmaları ile ilgili kısa bir bilgi vererek başladığı konuşmasında Bosna Hersek Savaşı’nda gönüllü olarak yer aldığını ve gazi olduğunu vurgulayarak bunu Bosna Hersek’in ayakta kalma mücadelesinin bir devamı olması için katıldığı her yerde söylediğini ifade etti. MULAOSMANOVİĆ, “Son dönemde yaşanan olaylar, 100-200 yıllık tarihi süreç içeresinde yaşanmış olaylardan ayrılamaz. Balkanlar tarihi süreç içerisinde, iki kutbun, doğu ve batının çakıştığı yer olarak görülmektedir. Bu bağlamda Drina Nehri’nin sadece Bosna ve Sırbistan arasındaki sınırı değil aynı zamanda Doğu Ortodoks Hıristiyanlığı ile batı Avrupa Hıristiyanlığını da temsil ettiğini söyleyebiliriz. Özellikle Osmanlıların Balkanları fethetmesiyle bu konsept tamamıyla yok edildi. Artık Osmanlıların gelmesiyle burada İslam kültürü de faaliyet göstermeye başlamıştır. Daha doğrusu Osmanlı ruhu ve kültürünün var olmasıyla birlikte gerçek anlamda farklılıkların zenginlik olarak görülmeye başladığını söyleyebiliriz. Bugünkü Bosna Hersek’te yaşanan güncel olayların da aslında tarihte olduğu gibi iki kutbun kesişmesi olduğunu bilmekte fayda vardır. Bugünü değerlendirecek olursak dışarıdan bakıldığında sandıktan çıkan siyasi partilerin rutin görüşmeleri yapılıyor gibi görünüyor ama bunun altında stratejik düşüncelerin yattığını söyleyebilirim. Bosna Hersek’te etnik siyaset üzerinde bir homojenleşme söz konusu. Örneğin Hırvatların partisi Hırvatlar üzerinde çalışmakta ve etkisi onun üzerinde daha çok görülmektedir. Aynı şey Sırplar için de geçerlidir. Bosna Hersek Sırplarının lideri ile Boşnakların partisi arasında hükümet kurma konusunda anlaşma görüşmesi yapıldı. Bu görüşmenin sonrasında Bosna Hersek Sırplarının lideri Sırbistan Başkanının yanına giderek ileriye yönelik atılması gereken adımlara dair kendi görüşünü alma ihtiyacı duymuştur. Bunun özellikle son 6 ayda bir süreklilik haline geldiğini görmekteyiz. Bosna Hersek’te diğer bir siyasi etken ise Boşnak halkıdır. Siyasi anlamda halkın bu gücü birliğin en fazla bölündüğü unsurdur. Boşnak partileri içinde en güçlü olan Aliya İZETBEGOVİĆ’in de partisi olan Demokratik Hareket Partisi’dir. Fakat şu an onun olmadığı bir hükümetin kurulma girişimlerinin olduğunu görüyoruz. Bizim siyasi sistemimiz maalesef çok karışık. Normalde seçimlerden galip çıkan partiyi hükümet dışı bırakmak normal değildir ama siyaset bunu bazen yapabilmektedir. Bu da galip olan tarafın siyasi mekanizmanın dışında kalmasına yol açmaktadır. Son 17 yılda yaşanan seçimlerden ikisinde Boşnakları temsil eden partinin devre dışı bırakıldığı ve bu dönemlerde Bosna’nın aleyhinde kararlar alındığını görüyoruz. Burada halkın kendi seçtiklerinin ve kendi kararlarının devre dışı bırakıldığını görüyoruz. Boşnak partilerinin ana düşüncesi Avrupa Birliği ve NATO’ya dâhil edilmesi taraftarı olurken, Sırplar bu konuda çekimser durmaktadırlar. Şu an hükümet görüşmeleri sırasındaki en önemli sorun budur. Dünyada global anlamda büyük güç değişimi söz konusudur. Balkanlardaki küçük devletler bütün bu global dünya değişimi içerisinde kendi güvenini sağlama çabası içerisindedirler. Boşnakların NATO ve Avrupa Birliği taraftarı olma sebebi çok açıktır. İnsan hakları taraftarı olan ve insan haklarına daha saygılı olan sistem içerisinde olmak istemeleridir. Bu bağlamda son seçimlerden sonra en çok oyu alan Boşnak partisinin hükümet kurma sürecinin içinde tutulacağını halkın gücünün dışarda bırakılmayacağını ümit ediyorum. Bunun da NATO birliğine katılma engelini ortadan kaldıracaktır. Türkiye ile Bosna Hersek ilişkilerinin daha iyi olacağını düşünüyorum. Bu global güçlerin denge savaşları içerisinde Boşnakların kendi pozisyonlarını güçlendirmelerinin yolu NATO ve Rusya ile olan bağlantıları nedeniyle Türkiye’den geçmektedir. Eğer sağlam dengeler üzerine oturtulmuş bir hükümet kurulursa o zaman Bosna Hersek’in çok ciddi ekonomik atılımlarda bulunabileceğini ve geleceğini daha güvenle inşa edebileceğini söyleyebilirim. Savaş sonrasında özellikle Bosna Hersek’in yeniden ayağa kaldırılması için ciddi bir imar faaliyeti başladığını ve bu dönemde istikrarlı bir hükümetin bulunmasının önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Erhan TABAKOĞLU, Doç. Dr. Admir MULAOSMANOVİĆ’e hediye ve plaket verdi. Rektörümüz yaptığı açıklamada “Üniversitemizde Bosna Hersek’ten pek çok öğrencilerimiz var. Öğrencilerimizin gelişmesi için gayret gösteriyoruz. Bosna Hersek’teki Üniversiteler ile işbirliği içerisinde çalışmalar yapıyoruz ve bu çalışmalar artarak devam edecektir. Hocamızı Üniversitemizden ağırlamaktan mutluluk duyduk. Hocamıza teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
 
Ek Resimler
Bu içerik 18.04.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 558 kez okundu.