VII. ULUSLARARASI BALKAN TARİHİ ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU (18 EYLÜL 2019) DÜZENLENDİ.

Trakya Üniversitesi, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Bosna-Hersek Tuzla Üniversitesi, Hırvatistan Osijek’teki Josip Juraj Strossmayer Üniversitesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Tarih Kurumu ve üniversitemiz Balkan Araştırma Enstitüsü işbirliği ile Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen, ülkemizde Balkan Tarihi alanında markalaşan ve kısa adıyla UBTAS olarak da bilinen, VII. Uluslararası Balkan Tarihi Araştırmaları Sempozyumu (UBTAS-7) 18-21 Eylül 2019 tarihlerinde Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Fransa, Hırvatistan, Japonya, Karadağ, Kosova, Polonya, Romanya, Sırbistan, Yunanistan ve Türkiye’den 80 katılımcının yer aldığı Yedinci Sempozyumun teması “Balkanlar ve Göç” olarak belirlenmiştir.

Etkinliğin birinci gününde Balkan Kongre Merkezi’nde sempozyumun kayıt işlemlerinin ardından sempozyuma davetli konuşmacı olarak Karadağ’dan katılan akademisyen ve yazar Prof. Dr. Šerbo RASTODER, birlikte geldiği heyet ile Balkan Kongre Merkezi Senato Salonu’nda Komünistler ve Muhacirler (1958-1971) adlı kitabının tanıtımını gerçekleştirdi. RASTODER tarafından kaleme alınan kitapla ilgili Sait ŠABOTIĆ, Dr. Nada TOMOVIĆ ve Asst. Prof. Dr. Marijan PREMOVIĆ sunumlar gerçekleştirdiler. RASTODER, kitapta Yugoslavya’dan Türkiye’ye göçü belgeleriyle anlattığını söylerken; kitabın muhacirler için de önemli bir kaynak olduğunu ifade etti. RASTODER’in konuşmasının ardından Komünistler ve Muhacirler (1958-1971) kitabı ile ilgili düşüncelerini açıklayan Sait ŠABOTIĆ, kitabın çok önemli bir çalışma olduğunu vurgularken; “Rastoder, bu kitapta Tito Yugoslavya’sında gerçekleşmiş olan daha çok üçüncü göç dalgası üzerinde birtakım bilgiler ve bulgulara ulaşmıştır. Tito Yugoslavya’sı döneminin, bütün insanların mutlu bir hayat yaşama rüyası gördüğü bir dönem olma özelliği vardır. Bu dönemde Türkiye, NATO’ya üye bir ülke konumundadır. Bu kitapla ilgili özellikle sorulması gereken en önemli sorulardan biri; bu kitap Türkiye için neden önem arz etmektedir? Bu kitabın Türkiye’deki devlet otoriteleri ve Türk halkı için önemi, o dönemdeki Yugoslavya’dan tam olarak haberdar olabilmeleridir. O dönemde olan göçlerden haberdar olabileceklerdir. Fakat bu göçün rastgele olamayacağını hepimiz biliyoruz. Hem Türkiye, hem Yugoslavya tarafından kontrolü bu şekilde gerçekleştirilmiş olması doğaldır. Bu anlamda Rastoder’in ulaşmış olduğu bilgiler ve kaynaklar son derece önem arz etmektedir” dedi.

Yugoslavya’dan Türkiye’ye göç ile ilgili Türkiye’de hazırlanan bir kaynakla ilgili de açıklamalarda bulunan SABOTIĆ; “Türkiye’deki bir araştırmaya göre 1923-1933 yılları arasında krallık Yugoslavya’sından Türkiye’ye 108 bini aşkın insanın göç ettiği yazılıdır. Bu rakamlarla, o dönemde Türkiye ile Yugoslavya arasında imzalanan anlaşmanın bilgileri karşılaştırıldığında 1971 yılına kadar sadece Rozaje Bölgesinden 2 binin üzerinde göçmen Türkiye’ye gelmiştir. O dönemde cahil olarak adlandırılan bir halk kesimi, kendilerinin Türk olduğunu söylüyorlarmış. Bütün bu göç dalgasında küçük ve vasat insanların kaderleri söz konusudur. Tabi Türkiye’de kendilerine sığınacak liman bulan insanların da kaderi söz konusudur. Ayrıca kitap bu tür bilgilerin yanı sıra konuyla ilgili birinci elden kaynakları da kapsaması açısından önemlidir. Türkiye’de bilim camiasına faydası dokunabileceği gibi o zamanlardan Türkiye’ye gelmiş olan muhacir insanlara da faydası olacaktır. Kitapta özellikle bazı şahısların acı kaderlerinden bahsedilmektedir. Özellikle zorlu göç yolunun ve nihayetinde Türkiye’ye geldiklerinde karşılaştıkları zorluklarla ilgili bilgiler mevcuttur” sözlerine yer verdi.

ŠABOTIĆ’in açıklamalarının ardından etkinlikte ikinci konuşmacı olan Nada TOMOVIĆ, Balkanlar’dan Türkiye’ye göç sürecinin uzun bir süreç olduğunu söylerken; “Bu göç, 17’nci yüzyıldan başlayan bir süreçtir. Osmanlı Devleti, bu coğrafyada toprak kaybettikçe oradaki Müslüman nüfus, fırsat buldukça toprakları terk edip Türkiye’ye sığınmıştır. Fakat özellikle bu göçün ivme kazanması ancak Osmanlı Devleti’nin en büyük toprak kaybının olduğu 1878’li yıllardan sonra olmuştur. Karadağ’dan Türkiye’ye olan göçler ise daha çok 1857-58’li yıllardan sonra söz konusudur. Daha sonra 1882-83, Balkan Savaşları sonrası, Birinci Dünya Savaşı sonrası, 1926-35 yılları arasında ve İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı ve bittiği yıllardan 1974’lü yıllara kadar olan dönemde bu göçler söz konusudur. Bu kitabın, göç sebeplerinin araştırılıp ortaya koyulmasında büyük bir hizmeti vardır. Aynı zamanda bu göçü yaşayan insanların kaderleri hakkında çok önemli bilgiler sunmaktadır” dedi.

Yine Karadağ’dan Asst. Prof. Dr. Marijan PREMOVIĆ ise, 1958-1971 yılları arasında Rozaje’den Türkiye’ye göç eden aileler hakkındaki sunumuyla son konuşmayı gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Šerbo RASTODER, katılımcılar için kitabını imzaladı.

Kitap tanıtımının ardından Trakya Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokul Sekreteri ve Fotoğraf Sanatçısı Rasim SEZEN’in “Anıt Kent Edirne” adlı fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
Ek Resimler
Bu içerik 30.10.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 633 kez okundu.