S
“YUNAN ALGISINDA TÜRK İMGESİ” BAŞLIKLI PANEL GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü ve Rodos İstanköy Onikiada Türkleri Kültür Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenliği “Yunan Algısında Türk İmgesi” konulu panel, Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fehmi Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve Rodos, İstanköy ve Oniki Ada Türkleri Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın açılış konuşmalarının ardından etkinlik başladı. Moderatörlüğünü Balkan Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu’nun yaptığı panele Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu, Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Gençler, Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sibel Turan, Kırklareli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Muharrem EKŞİ’nin yanı sıra çok sayıda öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Rodos, İstanköy ve Oniki Ada Türkleri Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı “Yunan Algısında Türk İmgesinin Oryantalizm Kökenleri” isimli sunumunda Oryantalizm olgusunun ortaya çıkışından itibaren Batı’da Türklere yönelik bakış açısının tarihsel süreç içerisindeki gelişimini birçok örnek vererek açıklamıştır. Bu bağlamda 1821 Yunan İsyanı öncesi ve sonrasında birçok Batılı Filhellenlerin, Çağdaş dönem Balkan kökenli, Avrupalı ve Yunanlı yazar, düşünür ve sanatçıların eserlerinde Türklerin nasıl ve ne şekilde olumsuz olarak tasvir edildiğini oldukça kapsayıcı bir şekilde sunmuştur. Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı ayrıca farklı dillerde Türklerle ilgili var olan çeşitli deyim, atasözü ve ifadelerin olumsuz anlamına değinmiştir. Öte yandan Batı’da Yunan İsyanı ile birlikte Antik Yunana ve günümüzde Çağdaş Yunanistan’a duyulan hayranlığı da açıklayan Prof. Dr. Kaymakçı, günümüzde Yunan devletinin ve halkının Türklere yönelik olumsuz bakış açısının değişmesi için Türklerle daha fazla ortak etkinliğin düzenlenmesi gerekliliğini vurgulamıştır.
Panelin ikinci konuşmacısı olan İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Erdem “Yunanistan’ın Megali İdea Hayali” konulu sunumunda ilk olarak Megali İdea kavramını açıklamıştır. Türkçe anlamı Büyük Ülkü ya da Büyük Fikir olarak çevrilebilecek kavramın Yunanlılar için önemini çeşitli haritaların ve sembollerin kullanımı ile açıklayan Doç. Dr. Nilüfer Erdem, Megali İdea’nın Yunan iç ve dış politikasındaki yerini ele almıştır. Yunan dış politikasında Yunanistan için “Küçük Asya Felaketi” olarak tanımlanan Anadolu Bozgunu sonrası resmi olarak bir araç olması sona ermiş olsa da, günümüzde Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve özellikle Ege ve Doğu Akdeniz’deki son gelişmeler ve Yunanistan tarafından geliştirilen söylemler dikkate alındığında aslında bu ülkünün Yunan siyasetinde halen devam ettiğini belirten Doç. Dr. Nilüfer Erdem, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra çok kısa bir süre nasıl ki iki ülke dostluk ve barışı tesis etmeyi başarmışsa bugün de aynı dostluk ilişkilerinin tesis edilmesinin mümkün olduğunu belirterek Ege Denizi’nin bir barış gölüne dönüşmesini temenni ederek sözlerini tamamlamıştır.
Panelin son konuşmacısı olan Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğr. Gör. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu “Yunanistan’da Osmanlı Kamusal Yapılarının Kimliğini Gizleme Travması ve Politikası” başlıklı sunumunu Yunanistan’da kent merkezlerinde bugün hala daha varlığını sürdüren Osmanlı mimari eserlerinin kent hafızalarından nasıl silindiğini veya nasıl gizlendiğini çok sayıda görsel ile gözler önüne sermiştir. Yunanistan’ın birçok ilinden ve şehrinden güncel fotoğraflarla Osmanlı kamusal yapılarını belgeleyen Dr. Neval Konuk Halaçoğlu, söz konusu yapıların sadece fiziki olarak gizlenmediğini aynı zamanda kimliklerinin de gizlendiğini, tescilinin dahi olmadığını örneklerle göstermiştir. İlk olarak Yunanistan’ın Drama şehrinde bulunan Çarşı Camii’nin güncel halini gösteren Dr. Neval Konuk Halaçoğlu 1912 sonrası camiinin dükkanlarla çevrilerek fiziki olarak gizlenmeye çalışıldığını söylemiştir. Yine Drama’da Yıldırım Beyazid’in inşa ettiği Ulu Camii’nin bugün kilise olarak kullanıldığını söyleyen Dr. Neval Konuk Halaçoğlu bunun gibi Osmanlı dönemine ait birçok dini ve kamusal yapının geçmişine dair herhangi bir bilgilendirmenin bulunmadığını belirtmiştir. Sunumunda özellikle 19. Yüzyıla ait çok sayıda mescidin kavala ve Batı Trakya’da kiliseye çevrildiğini ifade eden Dr. Neval Konuk Halaçoğlu ayrıca Selanik, Kozana, Yanya, Florina, Midilli adası, Karaferya gibi birçok yerden örnekler vererek Yunanistan’da Osmanlı dönemine ait mimari eserlerin son durumunu ele almıştır. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu bugün Balkan coğrafyasında ayakta kalan Osmanlı eserlerinin çoğunun Yunanistan’da bulunduğunu belirterek sunumunu tamamlamıştır.
2 saat süren panel, dinleyicilerin panelistlere sorular yöneltmesinin ardından panelistlere plaket takdimiyle sona erdi.
Ek Resimler
Bu içerik 10.05.2022 tarihinde yayınlandı ve toplam 258 kez okundu.